İstanbul Emniyeti eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Furkan Sezer, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Polat çiftiyle yaptığı görüşmeyi sert bir şekilde eleştirdi.
Sezer, Adnan Oktar suç örgütünün çökertilmesi ve gerekli cezanın alınmasına yönelik operasyonda başrol oynadı.
Adnan Oktar davasında eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Kabahatler Şube Müdürü Furkan Sezer’in ismini duymuştuk.
Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından biri olarak kabul edilen Adnan Oktar suç örgütünün çökertilmesinde etkin rol oynayan emniyet müdürü bu kez eski İçişleri Bakanı Süleyman’a söylediği sözlerle gündemde. Soylu.
Geçtiğimiz günlerde gözaltına alınıp tutuklanan Dilan ve Engin Polat’ın lüks yaşam tarzını hepimiz biliyoruz. Çifte yönelik ‘kara para aklama’, ‘vergi kaçakçılığı’ ve ‘yasadışı bahis’ gibi suçlama ve iddialar ortaya çıktı.
Ayrıca çiftin eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de görüştüğü bildirildi.
Gazeteci Seher Yaşacak, Polat çifti ile Süleyman Soylu’nun birlikte olduğu bir fotoğraf paylaştı. Bu buluşma çiftin ve Soylu’nun bağlantılarını daha da merak uyandırdı.
Tüm bunların yanı sıra Dilan Polat, çektiği videoda bir işi 3 saatte tamamlayabileceğini iddia ederek Soylu’yu övdü.
İstanbul Emniyeti eski Mali Suçlar Şube Müdürü Sezer’e bu karmaşık çıkarlar karmaşasıyla ilgili bir soru yöneltildi.
Sözcü TV programcısı ve yazarı İpek Özbey, Sezer’e, “Yıllardır devlette çalışmış biri olarak bunu bana söyleyebilir misiniz? Bir suçlunun siyasetçiyle fotoğrafı olması soruşturma/kovuşturma yapılmasına ne kadar engeldir? ” diye sordu.
Sezer Soylu, “Sabıka kaydı olan veya hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilerle tanışıp fotoğraf çektirmesi kendisi için çok yanlış.”
‘Bu çok hassas bir konu. Bir vatandaş ve eski bir devlet yetkilisi olarak bu konuda şu hususa dikkat çekmek isterim: Siyasetçi dediğiniz kişi vatandaşa dokunan kişidir, vatandaşla internet üzerinden konuşurken bunu engellemek çok zordur. sokakta, çarşıda, çarşıda, açılışta. Ancak hakkında sabıka kaydı bulunan veya hakkında kesin yargı kararı bulunan kişilerle makamında tanışıp fotoğraf çektirmesi çok yanlış.’
Sezer, şöyle devam etti: “Devlet suçluyla görüşmüyor, konuşmuyor.”
‘Siyasetçi dediğiniz kişiler toplum ortalamasının üzerinde bilgi birikimine sahip, aynı zamanda devlet gücüne sahip bireylerdir. Bunun kayıplarını da öngörmeleri gerekiyor. Bu kişiler bu fotoğraflarla nüfuz kazanabilirler. Kamu görevlilerini baskı altına alabilirler. Vatandaşı korkutup korkutabiliyorlar. İnsanların güvenini kazanıp onları dolandırabiliyorlar. Soruşturma öncesi bu fotoğraflar ve bu kişilerle yapılan görüşmeler etik açıdan yanlıştır. Sabaha kadar betonun hasarı anlatılıyor. Devlet zalimle görüşmüyor, konuşmuyor. Devletin suçlularla buluştuğu yerler, eğer istihbarat faaliyeti yoksa adliye, emniyet birimleri, karakol, cezaevi gibi yakalayıp gözaltına aldığı noktalardır. Bu asla bir pozisyon değildir.’
